Türk Hava Yolları, 1 Nisan 2012’de durdurduğu İstanbul-Şam uçuşlarını ülkede rejimin değişmesinin ardından, 13 yıl sonra yapılan uçuş Boeing 777-300ER tipi uçakla gerçekleştirildi.
İstanbul Havalimanı’ndan Saat: 10:00 sıralarında havalanan uçak, 12.30’da Şam havalimanına iniş yaptı.
THY uçağı, 13 yıl sonra Şam’a düzenlediği ilk seferde törenle karşılandı
Törene, Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Serkan Kayalar, THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Burhan Köroğlu ve Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmed Duhan katıldı.
Törende konuşan Bakan Yardımcısı Yılmaz, THY’nin 13 yıl aradan sonra Şam’a düzenlediği ilk seferde yer almaktan memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın selamını ileten Yılmaz, THY’nin Şam’a yeniden sefer başlatmasının tarihi bir an olduğunu söyledi.
Yılmaz, THY’nin Şam seferlerine yeniden başlamasının ve Türkiye ile Suriye arasındaki hava yolu bağlantısının tekrar tesis edilmesinin önemini vurguladı.
Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakan Yardımcısı Duhan, Bolu Kartalkaya’daki yangın nedeniyle Türk halkına başsağlığı diledi.
Duhan, THY’yi Şam’a düzenlediği ilk seferden dolayı kutlayarak, “Bu uçuş uzun süre sonra gerçekleşti. Türk hükümetine ve halkına Suriye devrimine verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ederiz. İki ülke arasındaki ilişkilerin ne kadar köklü olduğu malum.” dedi.
Suriye hükümetinin ve halkının THY’nin bu adımını takdir ettiğini vurgulayan Duhan, bu adımın iki ülkenin Dışişleri Bakanları arasında resmi ilişkilerin bir başlangıcı olduğunu belirtti.
Duhan, “Bu uçuşlar, halen yurt dışında olanların ülkelerine onurlu dönüşleri için Suriye halkına umut verecek.” diye konuştu.
Şam uçuşlarıyla ilgili değerlendirmede bulunan THY Genel Müdürü Ekşi ise şunları kaydetti:
“Türk Hava Yolları olarak, Şam’a yeniden uçmaya başlamanın heyecanını yaşıyoruz. Tarihi ve kültürel bağlarımız bulunan Şam’a yapacağımız seferlerin ülkenin turizm ve ticaret kabiliyetine olumlu katkı sunacağına inanıyoruz. Gelişen pazar koşulları çerçevesinde Orta Doğu’nun dünyaya açılan kapılarını daha da çeşitlendirmeye gayret edeceğiz.”