Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 füze savunma sistemlerini Azerbaycan ya da Katar topraklarına konuşlandırabileceği konusunda değerlendirme yapan Rus askeri uzman Andrey Koşkin, bu adımı geçici teknik bir önlem olarak nitelendirdi.
Türk basınında yer alan haberlere göre S-400 füze savunma sistemlerinin teslimatının tamamlanması, alındıktan sonra ise Azerbaycan veya Katar’da tutulması seçeneği masada.
Rusya Ekonomi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Sosyoloji Anabilim Dalı Başkanı Andrey Koşkin, Rus füze savunma sistemlerinin Azerbaycan ya da Katar topraklarına konuşlandırılmasının olası, fakat geçici bir önlem olduğunu söyledi.
Koşkin, “Bugün Triumf füze savunma sistemleri etrafında karmaşık bir durum söz konusu, hem ABD, hem Brüksel, hem de NATO durumu ağırlaştırdı. Rusya ile olan kontratı sonuna kadar uygulamaya çalışan Türkiye’nin bir NATO üyesi olarak yaptıklarından kızmış durumdalar. Füze bataryalarının erken teslim edilmesini isteyen Ankara, teslim süreleri optimize ediyor. Ancak bunun yanı sıra, Türkiye’yi S-400’leri kendi müttefiklerinin topraklarına konuşlandırmaya zorlayan görülmeyen birçok sorun var, böylece Türkiye, her taraftan gelen talepleri stabilize etmeyi amaçlıyor. Bu, NATO’daki ihtilafı çözmek için bataryaların müttefik ülkelere konuşlandırılması, daha sonra da ilk düşünüldüğü şekilde kurulması gerektiği teknik bir ara durum” diye konuştu.
ABD’nin S-400’lerin kurulması ile ilgili endişelerinin, Türkiye’yi kararından vazgeçirmek için Washington tarafından yaratılan suni sorunlar olduğunu ifade eden Koşkin, şöyle konuştu:
“Aslında şu anda S-400’ler Suriye’de konuşlanmış durumda, oraya yakın olan İsrail’deyse F-35’ler uçuyor, dolayısıyla bugün öne çıkarılan tüm endişeler, gerçekte var olmayıp ABD tarafından suni olarak uydurulmuş sorunlardır. Bu uydurma sorunlar, Türkiye’nin ortak F-35 üretiminde yer almasından ve Türkiye’yi suçunu hisseder hale getirilmesi için uğraşılıyor olmasından kaynaklanıyor. Buradan yola çıkılarak S-400’lerin kullanılması halinde F-35’lerin sırrının açığa çıkacağı iddia edilerek sorunlar körükleniyor. Bugün ABD son derece rahatsız, onlar Türkiye’nin herkesten özür dilemesini ister, fakat Ankara bağımsız bir politika güdüyor ve ne Amerika, ne de farklı herhangi bir ülke Türkiye’nin böyle bir şey yaptığını göremez.”
Bir takım revizyonların yapılabileceğini fakat durumun prensip olarak değişmeyeceğini vurgulayan Koşkin, ABD’nin endişelerinin askeri-teknik nedenlere dayandığını belirtti:
“Hiçbir değişiklik, güvenilir Rus S-400 sistemlerinin Türkiye’nin semalarını koruyacağı gerçeğini etkileyemeyecek ve bugün ABD’yi endişeye sürükleyen şey bu. Burada daha çok askeri-teknik özellikte bir endişe söz konusu, bu nedenle de şu anda silah pazarı için mücadele veriliyor, askeri, siyasi ve finansal alanlarda yeni odakların oluştuğu koşullarda üstünlüğü korumaya yönelik çaba sarf ediliyor. Bu koşullarda ABD, uğradığı itibar kaybını telafi etmeye çalışarak, Türkiye’ye baskı yapıyor.”
ABD’nin Türkiye’ye yönelik tutarlı bir dış politika vektörü oluşturulmadığını kaydeden Rus uzman Koşkin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başkan Yardımcısı Mike Pence, Türkiye’nin NATO üyeliğinden çıkarılması gerektiğini savunurken aynı zamanda Donald Trump, ABD Başkanı olarak durumu biraz yumuşatıyor ve Türkiye ile ilişkilerde yapılan hatalar için daha çok Beyaz Saray’ın ve Barack Obama idaresinin sorumlu tutulması gerektiğini söylüyor. Şöyle ya da böyle, Türkiye’ye yönelik katı bir vektör izlenmiyor ve bu durum, Ankara’ya tereddüt etmeden S-400’leri geçici olarak müttefik ülkelerin topraklarına konuşlandırma gibi bağımsız kararlar alma olanağı sağlıyor.”
