Pazar, Nisan 13, 2025

BU HAFTA İLK 5 HABER

Benzer Haberler

UÇAN KANAT

THK-13 UÇAN KANAT adlı kitabım 2008 yılında yayımlandı. Kitap Türk Hava Kurumu (THK) matbaasında basıldı, yazar olarak hiçbir ücret talep etmeden tüm gelirini THK’na bıraktım. Çünkü ben de THK çalışanı idim ve oradan maaş alıyordum. Kitap için ücret talep etmem benim değerlerim açısından uygun değildi. İlk kitabımı yayımlamanın mutluluğu her türlü maddiyatın üzerindeydi.

Resmi izin çıkmadan önce kitaptan 10 tanesini THK müzesine yolladım. O zamanki fiyatı da 10 lira idi. Yazar olarak ilk kitabım ile ilgili geri dönüşleri merak ediyordum. Kısacası çok mutluydum. Ara sıra müzenin satış reyonuna gidip raftaki kitabımı hayranlıkla seyrediyordum. Sonrasında bir izin yazısı ile THK müzesinde kitabın satışı başladı. Yer kaplamasın diye partiler halinde müzeye gönderiyorduk. Bu ara yazmayı unuttum. O dönemde ben THK Matbaasının başındaydım.

THK’nun 24. Genel Başkanı Sayın Yusuf Güngör kitap üzerine şunları kaleme almıştı.

“ THK-13 Uçan Kanat, tamamıyla Türk mühendislik harikası bir planör prototipidir. Büyük umutlarla Etimesgut Uçak Fabrikası’nda imalatına başlanmış, ancak uçuş denemelerinde meydana gelen kazalar nedeniyle istenen sonuç alınamayınca proje sona erdirilmiştir.

Türk havacılık tarihinde önemli bir yeri vardır. Paris Airshow Fuar’ına katılan THK-13 Uçan Kanat planörü için Amerikan Northrop firması “ Orijinal bir çalışma” değerlendirmesinde bulunmuştur.

Ancak 1940-1950’li yıllar sivil havacılık sanayiisi alanında dünyada çok iyi bir yerde olan Türkiye’deki bu çalışmaların yabancılar tarafından baltalandığı yıllardır. Dolayısı ile gerek basın gerekse yurtdışı kaynaklar, ne proje yürüten Türk Hava Kurumu’na, ne Etimesgut Uçak Fabrikası mühendis ve işçilerine THK-13’ün imalatını yenileme, araştırma/geliştirme imkânı vermiş, ne de pilotları uçuş testlerinin sürdürülmesi için cesaretlendirmişlerdir.

Bu eserle, tarihimizin bilinmeyenlerinden biri daha gün ışığına çıkarılmıştır. Bu güzel çalışmayı Türk Havacılık Tarihi’nin tozlu raflarından kurtarıp, kitap haline getiren Mustafa Kılıç’ı kutluyorum. Uçan Kanat projesinde görev alan mühendis ve teknisyenlerle doğrudan temas kurarak veya onlardan kalan belge ve dokümanları derleyerek güzel bir eser meydana getirmiş. Türk Hava Kurumu Kültür Yayınları’na yakışan böyle bir eserin ortaya çıkmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyor, “Ellerinize, beyninize ve emeğinize sağlık” diyorum.

Yusuf GÜNGÖR THK Genel Başkanı”

2012 yılı ise güzel günler ve geleceğe dair hayallerin kaybolduğu yıl oldu. THK yönetimi doğal süreç içerisinde değişmişti. Yeni gelen başkan kurumun çöküşünü başlatmıştı. Benim THK’dan kovuluşum da bu süreçte oldu. İyi ki kovulmuşum, iyi ki onlardan değildim.

2012 yılı THK ajandalarının iç sayfa basımlarını bitirmiştik. Suni deriden ve içinde metal mekanizmaları olan dış kapak için ihale açmıştık. THK Basımevi olarak bir numune hazırlamış, ihaleye giren firmalara bu örneğe göre eksiksiz yapmalarını talep etmiştik. İhale sonuçlandı ancak akabinde iptal edildi. Sonrasında ihalesiz olarak bir firmaya ajanda kapaklarının yapım işi verildi. İşi alan firma özensiz bir şekilde ajanda kapaklarını getirmeye başladı. Doğal olarak hemen itiraz ettim. Bakın, ajanda üzerindeki THK logo baskıları yamuk. Bazıları yarım çıkmış. İç kısım yapıştırmalarında sorunlar var. İç mekanizmalarının çoğu yamuk, Bunları kabul etmem. Değiştirin yoksa kabul / teslim tutanağını imzalamam dedim.

Devreye genel başkanlıktan bazı emekli albay müdürler girdi. Kendilerine durumu izah ettim. Onlardan bir tanesi; bu devirde iş bulmanın zorluğundan ve genel başkanın da beni sevdiğinden söz edip sorun çıkarmadan tutanağı imzalamamı istedi. Bunu kabul etmem mümkün değildi. Ne yapacağımı kara kara düşünürken, genel başkanın akrabalarından biri olan bir başka müdür bana hem akıl veriyordu hem de aba altından sopa gösteriyordu. Verdiği akıl şuydu: hatalı olan ajandaları doğudaki THK Şube Başkanlarına gönderecektik ve iş çözülmüş olacaktı. Ona da basımevi başında olduğum sürece bunu onaylamamın mümkün olmadığını söyledim. Anlayacağınız rüzgâra karşı işemeye devam ediyordum.

Tam bu konuşmanın geçtiği sırada masamın üzerinde duran Süleyman Yeşilyurt’a ait “ Üniformalı Uyanıklar” adlı kitabı gören genel başkanın akrabası olan müdür, kitabı eline aldı ve yazarına küfürler savurmaya başladı. Çünkü bu kitapta genel başkanın ve akrabalarının THK’daki kadrolaşmalarından ve icraatlarından bahsediyordu. Ardından da kitapla ilgili beni sorguya çekmeye başladı. Ben THK ile ilgili her türlü kitap, belge ve fotoğraf ile ilgilendiğimi söyledim. Kitabı masama vururcasına bırakıp odamı terk etti. Suyum ısınmıştı.

İki gün sonra THK basımevine THK Değerlendirme ve Denetleme Başkanlığından iki müfettiş geldi. Hiçbir şeye dokunmadan idari izne çıkartıldığımı, hakkımda soruşturma başlatıldığını tebliğ ettiler. Kitap yazdığımı, şahsıma ait dizüstü bilgisayarımı alacağımı, arzu ederler ise hemen inceleyebileceklerini söyledim. Daha önceki günlerde abi diyen müfettişler bilgisayarımı alabileceğimi soğuk bir ifade ile onayladılar. Neyse toparlamalıyım. Bu ve THK’nın çöküş yıllarındaki tanıklığımı ayrı bir kitap konusu olarak saklıyorum. Umarım bir gün bu kitabı yazarım.

THK Basımevinden kovulmuştum. Üstelik tazminatsız işten atılmıştım. Hukuksal yollara başvurdum. İstediğim sonucu alamadım. Çünkü resmi bir kurumun müfettişlerinin ısmarlama suçlamaları karşısında THK sevdalısı birinin kazanması hayal olurdu.

Aslında içimi en çok acıtan basımevinde birlikte çalıştığım kardeşlerimden birisinin telefonuydu. Telefondaki basımevi çalışanı benim hazırladığım ve THM Müzesinde satışı azaldıkça gönderdiğimiz kitapların bir kamyonete yüklenerek götürüldüğünü söylüyordu. Kamyonet Türkkuşunun kamyoneti idi. Yani THK-13 Uçan Kanat kitabım verilen bir emirle Türkkuşu’na götürülmüştü. Yaptığım araştırma sonrası 1.500’e yakın kitabın Türkkuşunda imha edildiğini öğrendim. Yazıklar olsun bu ortaçağ zihniyetine.

Zaman beklerken çok yavaş geçer, korkarken çok hızlı. Üzgünken çok uzun ve neşeliyken çok kısadır. Sosyal medyanın zaman içerisinde hızla gelişmesi bilgiye ulaşmayı da hızlandırdı. Birçok kişi THK-13 kitabını edinmek istediğini bana iletti. Maalesef bu isteklerine cevap veremedim. Diğer çalışmalarımın bitmesinden sonra THK-13 kitabını tekrar yayımlamayı planlıyordum. Ancak sosyal medya platformlarında Uçan Kanat’ın Amerikalıların görünmez uçaklarına benzetilerek, gerçek dışı yorumlar ile dünyada herkesten önce bizim ürettiğimizi ve bir siyasi parti döneminde uçan kanatın baltalandığı gibi paylaşımları görünce fikrim değişti. Elimden geldiğince yanlış bilgilere doğruları ile cevap vermeye çalıştım. Ancak çalışmamın boşuna olduğunu fark etmem uzun sürmedi. Doğrular az okunurken, bir iki görsel eklenerek yanlış ve siyasi paylaşımı yüzlerce kişi okuyordu. İşin üzücü tarafı beğenerek ve çoğunlukla küfrederek paylaşıyorlardı.

İşte tekrar “UÇAN KANAT” adlı kitabımı tıpkıbasım olarak yeniden gün yüzüne çıkartıyorum. Umarım okuyucusu bol olur. Sonçağ yayıncılıktan baskısı tamamlanan kitabımı maalesef büyük kitapçılara gönderemiyoruz. Telif hakları, yayımcı ve kitabevi payları oldukça maliyetli oluyor. Ben diğer kitaplarımda olduğu gibi dağıtımı kendim üstleneceğim. Zaten ilk etapta 100 adet kitap bastırabildim. Baskı işleri ve kitabın tasarımını gerçekleştiren Ceyda Şereflioğlu kardeşime candan teşekkür ederim. Diğer kitaplarımda olduğu gibi bu kitabımın kapak tasarımını gerçekleştiren değerli dostum Naci Yavuz’a da en içten dileklerimle teşekkür ederim. Kitabımın yeni baskısına misafir önsöz yazan ve son bölümüne makalesi ile destek veren değerli kardeşim Dr. Emir Öngüner’e de teşekkürlerimi, sevgilerimi sunuyorum. İyi ki güzel dostlarım var.

“UÇAN KANAT” kitabı için Facebook sayfamdan da bilgi vereceğim. (https://www.facebook.com/me/ )

Gerçek havacılara saygılarımla…

 

Mustafa KILIÇ

Havacılık Tarihi Araştırmacısı-Yazar

0 536 273 62 62

sontayyareci @gmail.com

ÇOK OKUNANLAR

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com