Kocaeli Cengiz Topel Havalimanı en sonunda 10 Eylül 2014 tarihinden itibaren uçan bir uçak şirketi olmadığı için sivil hava ulaşımına kapandı. Bu süreçte nelerin ters gittiğini bölge halkı ve takip edenler çok iyi biliyor.
Bu havalimanı değerlendirilirken sadece Kocaeli için düşünülmemelidir. Turizm bölgesi olarak Kartepe, Sapanca ve Maşukiye; yerleşim yerleri olarak tüm potansiyeliyle Kocaeli ve Sakarya illeri, tüm ilçeleriyle, deniz ve doğa turizmiyle Düzce, Cengiz Topel Havalimanının hinterlandıdır.
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı, İzmit’e 90 Km. mesafede olduğu söylenip bu havalimanının adeta gereksizliğinden bahsedilirken unutuluyor ki; İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı ile İstanbul Atatürk Havalimanı arasındaki mesafe 70 Km dir. Şimdi kim diyebilir ki; İSG gereksiz bir havalimanıdır diye?
Doğrudur, Cengiz Topel Havalimanı ile İSG Havalimanı arasındaki mesafe 90 Km.dir. Fakat otoyol ile olsa bile bu mesafenin bir kısmı “İstanbul trafiği” içerisinde geçmektedir. İSG, ayrıca Adapazarı için 110, Düzce için ise 180 Km. mesafe demektir. İstanbul trafiğine girmek başlı başına bir sorundur. İstanbul Atatürk Havalimanı’na karayoluyla ulaşmak Düzce’den 5, Adapazarı’ndan 4, İzmit’ten 3,5 saati bulmaktadır.
Bu mantıkla İSG Havalimanı gelişir, bölgesel havacılık asla gelişmez. Bırakın her il uçsun, herkes uçsun göreceksiniz potansiyeli. Çevre illerden, diğer illere yarım saat aralıklarla günde kaç otobüs kalkıyor, günlük kaç kişi seyahat ediyor tahmin edersiniz.
Bölgesel havacılığı, sadece birkaç şehri merkezlere bağlamak olarak düşünenlerin ufuk darlıklarından korkarım. Kocaeli Cengiz Topel Havalimanı “çalışsın” mantığı ve azmi ile seferlere tekrar açılsın, havalimanı çalışacak, potansiyel görülecek, Adapazarı ve Düzce için de havaalanı projeleri gündeme gelecektir.
Hava Fotoğrafçılığının Takipçisiyiz
Bahsedeceğim diğer konu ise havacılık meraklılarını ilgilendiriyor; uçak seyir ve fotoğrafçılığı ile ilgili.
Bildiğiniz üzere havaalanları çevresinde “yasak bölge, girilmez” yazmasına rağmen, önünden geçilmesine, masumca uçak seyredilmesine dahi karşı çıkılmakta, tel örgülerin ardından izleyenler buralardan kovalanmakta bazen de sorgulanmaktadırlar.
Annesinin kucağındaki bebeğin dahi ilgisini çeken bu teknoloji harikası kuşların meraklıları, havacılığın gelişmesiyle her geçen gün artmaktadır. Fakat yasal olarak izleyecek, fotoğrafını çekecek mekanları bulunmamaktadır.
Geçtiğimiz günlerde(25-28 Eylül) İstanbul Atatürk Havalimanı genel havacılık apronunda açılışını Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın yaptığı 2014 İstanbul Airshow düzenlendi. Bu fuarda sayın bakana, hava gözlem ve fotoğrafçılarının karşılaştıkları zorlukları, casus muamelesi gördüklerini anlattım. Bütün dünyada insanların serbestçe uçakları izleyebildiklerini, fotoğraflarını çekebildiklerini gösteren fotoğraflarla desteklediğim bir dosyayı sayın bakana teslim ettim. Dosyada çözüm önerisi olarak
Hava gözlem ve fotoğrafçılığının bir heves, hobi olduğunun tespit edilmesinin gerekliliğini,
Bu konu ile ilgili olarak bir yasal düzenleme mevcut değil. Yetkili ve sorumluların yasal düzenleme ile belirlenmesi gerekliliğini,
Tüm dünyada olduğu gibi seyir ve fotoğraf çekiminin kolaylaştırılması için, seyir terasları açılmasını ve/veya uygun alan tahsisinin gerektiğini belirttim.
Sayın Bakan ve müsteşarları ilgileneceklerini söylediler.
Seyir ve hava fotoğrafçılığını bir hobi olarak icra eden ben, görevimi yaptım ve bakanlığımızdan imkan oluşturmasını istedim. Şimdi Bakanlığın yapacağı faaliyetleri bekliyorum ve tüm hava fotoğrafçıları olarak gelişmeleri takipte olduğumuzu belirtiyorum.
İstanbul Airshow 2014 izlenimlerim için Tıklayınız
Ülkemizden
Dünyadan