15 Temmuz sonrası Dubai’de yakalanıp tutuklanan Afganistan’daki Türk Görev Gücü Komutanı Tümgeneral Cahit Bakır ‘darbeci’ suçlamalarını reddederken, 2012’de intihar eden Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu’na mobbing iddialarıyla ilgili de ‘mektup’ yazdı. Bakır, “Malatya’dayken peşine istihbaratçı takmışlar” dedi.
DARBE girişimi kapsamında tutuklanan, Afganistan’daki Türk Görev Gücü Komutanı Tümgeneral Cahit Bakır’ın ifadesi ortaya çıktı. İfadesinde suçlamaları reddeden Tümgeneral Bakır, avukatı Suat Öney aracılığıyla kamuoyuna yönelik yazdığı mektupta da Kayseri 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanı olduğu dönemde, Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu’nun intiharıyla ilgili olarak ilk defa açıklamalarda bulundu. Tümgeneral Bakır, mektupta şu iddiaları dile getirdi: “Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu, daha Kayseri’ye atanmadan önce, 2006 senesinde Malatya’da görev yaparken bir astsubayla evlenmiş. TSK’da bir subayın kendisinden düşük rütbeli bir subayla evlenmesi hoş görülmediğinden, 2006’da Malatya’daki malzeme komutanından bu konuda yardım istemiş. Ancak Malatya’da kendisine yardım edeceklerine, rahmetli Nazlıgül’ün peşine istihbaratçı takmışlar. Daştanoğlu’nun özel hayatı didik didik edilerek, ağır bir psikolojik baskı uygulanmış.
KAYSERİ’YE TAYİN İSTEMİŞ
Bu suçlamalardan, iftiralardan ve uygulanan mobbingden son derece bunalan Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu, Malatya’dan uzaklaşabilmek amacıyla Kayseri 12. Hava Üssü’ne tayinini istemiş. Haricen duyduğumuza göre, bu süreçte Genelkurmay Başkanlığı, rahmetli Nazlıgül üsteğmen hakkında soruşturma açmış. Soruşturma komisyonunda da değildim. Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu’na bir mobbing yapıldı ise 4 sene önce daha Kayseri’ye gelmeden, çok önceki yıllarda yapıldığı açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Ben Nazlıgül evladımıza hiçbir surette mobbing uygulamadım. Ben de iki
kız babası olduğum için Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu hakkında açılan soruşturmaları öğrendiğimde çok üzüldüm. Hatta kendisini, gayreti, başarılı çalışmaları ve disiplinli davranışları nedeniyle takdir belgesi ile ödüllendirdim.
TAYT GİYMEYİN DEMEDİM
Rahmetli Nazlıgül Daştanoğlu Kayseri’ye tayin olduktan sonra Genelkurmay’ın daha önce açmış olduğu soruşturma ilerlemiş ve sonuçta soruşturma komisyonu (Ben bu komisyonda değildim) 2012’de TSK’dan ihracına karar vermiş. Bu karardan derin bir üzüntü duyan Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu ertesi gün maalesef intihar etti. Mesai içinde kendilerini bir kez bile sivil elbise içinde görmediğim personele ‘dar tayt veya pantolon giymeyin’ gibi bir söz söylemem mümkün değildir.
Bu elim olay olduğu gün makam odamda Ana birlik komutanları ile toplantı yaparken ikmal komutanlığından gelen bir personel durumu bildirdi. Ben de ‘kızımız vefat etmiş mi’ diye sordum. Öğrenince çok üzüldüm. Ülkemizde ve özellikle memleketim Kayseri’de halkın ifade biçimi olan ‘Allah rahmet eylesin, taksiratı varsa affetsin’ dedim.”
KAÇMA YANITI: İLK UÇAK DUBAİ’YEYDİ
15 Temmuz darbe girişiminden sonra Afganistan’daki Türk Görev Gücü Komutanı Tümgeneral Cahit Bakır ile Kabil Eğitim, Yardım ve Danışma Komutanı Tuğgeneral Şener Topuç Dubai’de yakalanarak gözaltına alınmıştı. Tümgeneral Bakır ifadesinde özetle şunları söyledi: “Darbe girişimini 15 Temmuz akşamı Kabil’de beraber görev yaptığım arkadaşlarımdan haber aldım. 25 Temmuz 2016 günü Afganistan saatiyle saat 11.45 sıralarında Hava Kuvvetleri Komutanlığı Protokol Şubesi’nden arayan bir başçavuş, görevden el çektirildiğim kararını tebliğ etti. Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal’ı aradım. Ancak ulaşamadım. THY’nin günde bir sefer olan doğrudan Türkiye’ye giden uçağını emir astsubayıma sordum; kalkmış olduğunu söyledi. Bunun üzerine Şener Topuç Paşa’yı aradım, Türkiye’ye dönmem gerektiğini söyledim. Muhtemelen kendisine de aynı kararın tebliğ edileceğini söyledim ve arzu ederse birlikte Türkiye’ye ilk uçakla gidebileceğimizi söyledim. İlk uçağın Dubai’ye olduğunu, oradan Türkiye’ye geçebileceğimizi anlamamız üzerine çeşitli güçlüklerle Dubai uçağına bilet aldık. Dubai’ye yerel saatiyle 17.45 sıralarında geçtik. Burada havaalanı içerisindeki yolcu servisi bizi aktarırken polisler bizi durdurarak gözetim altına aldı. Benim sorumlu olduğum havaalanında düzenli olarak Almanya’ya uçak seferi var. İstesem kaçma imkânım vardı.” dedi.
(Hürriyet)