Değerli okurlarımız, bugün sizlere bundan 52 sene önce 13 Ekim 1972’de Uruguay Hava Kuvvetlerinin 571 sayılı seferinde And Dağlarına düşen bir uçak ve ona ait havacılık tarihinde özel yeri olan uçak kazasına ait hikayeyi paylaşacağım. 45 kişiyi taşıyan uçak Montevideo-Uruguay’dan Santiago-Şili’ye uçuşu esnasında And Dağlarına çarparak düşmüş, hayatta kalan 16 kişi ancak 23 Aralık 1972 günü kazanın üzerinden iki aydan uzun bir süre geçtikten sonra kurtarılabilmiştir.
Uçağın pilotu Santiago’daki hava kontrol görevlilerine Şili’’nin Curicio şehri üzerinde olduğunu bildirmiş ve iniş için gereken izni almıştı. Daha sonra bunun ölümcül bir hata olduğu ortaya çıkacaktır, uçak hala dağların üzerinden seyretmesine rağmen bulut örtüsünün içinden geçerek alçalmaya başlamış ve uçak kısa süre sonra isimsiz bir zirveye çarpmıştır.
Kırk beş yolcudan on ikisi kaza esnasında ya da hemen sonra, beşi ertesi sabah ve biri de yaralarına yenik düşerek sekizinci gün ölmüştür. Geride kalan 27 kişi dondurucu soğuk altında dağların yüksek rakımında hayatta kalmanın çok zor olduğu koşullarla karşı karşıya kaldı
Hayatta kalanların elinde sadece birkaç çikolata, çerez ve birkaç şişe şarap vardı. İlk günlerde, zaten az olan yiyecek stoklarını aralarında azar azar paylaşarak idare etmeye çalıştılar. Fito karı eriterek su elde etmenin bir yolunu buldu.
Ne kadar az pay etseler de, stoklar kısa sürede tükendi. Karla kaplı dağlık arazide ne bir doğal bitki örtüsü vardı ne de herhangi bir hayvan yaşıyordu. Hayatta kalabilmek için, ölen arkadaşlarının cesetlerini yemeye karar verdiler. Bu, kolay alınmış bir karar değildi, ölenlerin çoğu hem sınıf arkadaşları hem de yakın dostlarıydı.
Kazanın hemen sonrasında hayatta kalanların sekizi uçağın enkazında uyurken üzerlerine düşen bir çığ sonucu 29 Ekim gecesi hayatını kaybetti. Kazazedeler hayatta kalabilmek için her çabayı gösterdiler. Yaşadıklarını duyurabilmek için uçağın telsizini çalıştırmayı denediler başaramadılar.

İki ayın sonunda Parado ve Canessa zirveye tırmanmaya karar verdiler ve birkaç gün süren uzun bir yürüyüşün ardından zirveyi geçip vadiye indiler. Orada nehrin öte tarafında gördükleri atlı insanlarla iletişim kurmayı başardılar. O kişilerin ertesi gün bir helikopterle gelerek Parado ve Canessa’yı da alarak kaza mahaline erişmeleriyle 72 günlük hayatta kalma mücadelesini kazanan 16 kişi kurtarılarak evlerine geri döndüler.
Basın toplantısından sonra ölen arkadaşlarının aileleri ile bir araya gelerek orada yaşananları bütün çıplaklığı ile paylaştılar. Aileler kazazedelerin verdikleri yaşam mücadelesinde ölen arkadaşlarını yemelerini anlayışla karşıladılar. Katolik Kilisesi’nin resmî yetkilileri Kilise doktrinine göre ölülerin etini yiyerek günah işlemediklerini açıkladı.
Kaza mahalline uçak parçaları bir araya getirilerek bir anıt yapılmıştır.

Sonrasında bu trajik olaya ilişkin kitaplar yazılmıştır. Bunlar;
Alive: The Story of the Andes Survivors (1974) ve kazadan kurtulan Nando Parado ve Vince Rause’un yazdığı; Miracle in the Andes: 72 Days on the Mountain and My Long Trek Home (2006) kitaplarıdır. Daha sonra yapımcılar kazadan kurtulanlar ile yaptıkları görüşmelere ve kitaplara sadık kalarak filmler yaptılar, bunlar;
Survive: Supervivientes de los andes (1976)
Alive: The Miracle of the Andes (1993)
Alive: 20 Years Later (1993)
Kar Kardeşliği (2023)
Kazanın nedenine yazımın başlangıcında yer vermiştim. Maalesef uçuş ekibinin konumunu yanlış değerlendirmesi sonucu alçalmaya başlamasıyla bu trajik kaza meydana gelmiştir. 1972 yılındaki teknolojik yetersizlikler kazanın oluşunda etken rol oynamıştır.
Bu yazıyı hazırlarken kısa süre önce medyada gösterime giren “Kar Kardeşliği” filmini izledim, internet ortamında kazaya ilişkin tüm haberleri inceledim ve sonrasında siz okuyucularımla paylaşmamın tarihten bir anı olarak değerli olacağına karar vererek yazımı tamamladım. Yeni vizyona giren filmi izlemenizi öneririm.
Emniyetli Uçuşlar Dilerim
Eyup Turşucu
Kaptan Pilot(E)
Kaza Araştırma Uzmanı