18 Eylül 2020’de Vietnam Ulusal Hijyen ve Epidemiyoloji Enstitüsü (NIHE), Vietnam Havayolları uçuşu sırasında tek bir yolcunun 15 kişiye nasıl bulaştığını ortaya koyan ve uzun mesafeli seyahatin sağlık güvenliğini sorgulayan bir araştırma makalesi yayınladı.
1 Mart 2020’de, 27 yaşındaki Vietnamlı bir iş kadını, Londra’dan Hanoi’ye Vietnam Havayolları’nın VN54 sefer sayılı uçağına bindi. Yolcu, Londra Heathrow Havaalanında termal görüntüleme ile tarandıktan sonra, kız kardeşiyle Avrupa’da geçirdiği bir hafta geçirdikten sonra boğaz ağrısı ve yaşadığı öksürükten bahsetmedi. 2 Mart 2020’de Hanoi’ye indi ve üç gün sonra, 5 Mart’ta COVID-19 teşhisi konulan yerel bir hastanede yardım istedi.
Potansiyel hastalığı önlemek için NIHE personeli, 16 uçuş ekibi üyesini ve VN54 uçuşundan sonra Vietnam’da kalan 168 yolcuyu takip etti. Mart 2020 ortasına kadar 15 yeni COVID-19 vakası tespit edildi ve kişiler karantinaya alındı.
NIHE, Vietnam Havayolları uçuşu dışındaki alternatif virüs bulaşma yollarını destekleyen vakalardan hiçbirinin önemli bir kanıtı olmadığını doğruladı.
Araştırma makalesi, uçuş sırasında zorunlu bir uçak içi maske politikası olmadığını belirtiyor. Müfettişler ayrıca, uçuştaki tuvaletlerin hareketi ve kullanımı gibi yolcu aktivitesi hakkında ayrıntılı verilerin eksik olduğunu belirttiler. Enstitü, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) gibi yetkililerin iddia ettiğinin aksine, araştırmanın uçuş sırasında virüs geçişi fikrine çok düşük düzeyde meydan okumak için yeterli kanıt sağladığını açıkça belirtti.
Makale, el hijyeni ve “öksürürken görgü kurallarına riayet” gibi, uçakta maske takmanın da zorunlu olması gerektiği sonucuna varıyor. Orta koltukların bloke edilmesi teoride bulaşıcı yayılmayı önleyebilirken, araştırmacılar bunun doğal olarak yetersiz göründüğüne dikkat çekiyorlar. Aynı zamanda, havayolları uzun mesafeli uçuşları COVID-19 vakaları için büyük boyutlu önlemler almalı ve potansiyel tehditler olarak görmeli ve bunları önlemek için güvenlik önlemlerini sıkılaştırmalıdır.